Dijital dönüşüm sürecinin hızlanmasına paralel olarak, Operasyonel Teknoloji (OT) güvenliği de gün geçtikçe önem kazanıyor. Dijital dönüşümün hızlanmasıyla birlikte artan siber saldırılar endüstriyel sistem ve bu sistemlerin işlemesini mümkün kılan altyapının korunması konusunu kritik bir noktaya taşımış bulunmakta. Bu yazıda, OT güvenliğinde öne çıkan bazı önemli trendler ve gelecekteki işletmeleri bekleyen olası zorluklar üzerinde duracağız.


Yükselen Trendler

Yükselen Trendler Görsel

Iot ve Akıllı Sistemler

Bağlı Cihazlar: Endüstriyel IoT (IIoT) cihazlarının artışı, üretim süreçlerinin optimizasyonu ve veri toplama konusunda önemli fırsatlar ve kolaylıklar sunuyor. Ancak, her bir bağlı cihaz aynı zamanda potansiyel bir güvenlik açığı anlamına geliyor. Örneğin, siber saldırı sonucu bir sensörün çalışmaması bile, bütün bir üretim hattını riske atabiliyor.

Güvenlik Çözümleri: İşletmeler, bu riskleri azaltmak için daha sağlam güvenlik çözümleri geliştirmeye yöneliyor ki bu, sıkı erişim kontrolleri ve sürekli izleme gerektiriyor.

Sıfır Güven Yaklaşimi (Zero Trust)

Sürekli Kimlik Doğrulama: Sıfır güven modeli, ağ içerisindeki kullanıcıların güvenli varsayıldığı geleneksel güvenlik yaklaşımlarını reddeder. Her kullanıcı ve cihaz için sürekli kimlik doğrulama ve yetkilendirme gerektiren bir güvenlik mimarisi kurgulanır ve bu yaklaşımla, özellikle OT ortamlarında daha güvenli bir yapı oluşturmayı hedeflenmektedir.

Segmentasyon: Kendi güvenlik politikası olan ağ segmentasyonu, saldırıların yayılmasını önlemek için kritik bir öneme sahiptir.

Yapay Zekâ (AI) Ve Makine Öğrenimi (ML)

Anormal Davranış Tespiti: Anormal davranışları tespit etmede oldukça etkili olan Yapay Zeka (AI) ve Makine Öğrenimi (ML), milyonlarca veri noktasından gerçek zamanlı veri analizi yaparak, potansiyel tehditleri proaktif bir şekilde yönetmeye olanak tanıyor. Örneğin, bir üretim hattındaki bir sensörün normalden farklı bir sıcaklık değeri vermesi durumunda, yapay zeka sistemi bu durumu bir anomali olarak algılayarak alarm verip büyük bir arızanın önüne geçebiliyor.

Otomatik Müdahale: Anormal davranışların tespitinin ardından yapay zeka (AI), otomatik müdahale mekanizmaları ile güvenlik açıklarına anında tepki verebilir.

Gelecekteki Zorluklar

Artan Tehdit Ortamı

Siber Saldırılardaki Artış: Küresel olarak, siber saldırıların sayısı ve karmaşıklığı gün geçtikçe artıyor. Ransomware (fidye yazılımları) ve DDoS (Dağıtık Hizmet Reddi) saldırıları, OT sistemlerini hedef alıyor ve bu nedenle organizasyonların bu tehditlere karşı sürekli güncel ve hazırlıklı olması gerekiyor.

Eski Sistemlerin Güvenlik Açığı

Legacy Sistemler: Birçok endüstriyel sistem eski teknolojilerle çalışıyor. Bu sistemler güncellenme zorluğu nedeniyle güvenlik açıklarına gebe olabiliyor ve maalesef eski sistemlerin modern güvenlik önlemleriyle uyumlu hale getirilmesi büyük efor ve maddi kaynak gerektiriyor.

Yetersiz Güncellemeler: Yazılım güncellemeleri ve yamaların zamanında yapılmaması, sistemlerin savunmasız kalmasına ve güvenlik açığı oluşturmasına neden olabilmektedir.

Çoklu Tedarikçi Sorunları

Tedarik Zinciri Güvenliği: Farklı tedarikçilerden gelen sistemlerin entegrasyonu, güvenlik açıklarının yanı sıra uyumsuzluk sorunlarına da yol açar. Farklı güvenlik duvarları, kimlik doğrulama mekanizmaları ve veri formatları, saldırganlar için yeni hedefler sunar. Ayrıca, her bir tedarikçinin farklı güvenlik standartlarına sahip olması, risk yönetimi süreçlerini karmaşıklaştırır ve güvenlik olaylarına yanıt verme süresini uzatır.

Etkileşim ve Denetim: Tedarikçilerle olan etkileşimlerin ve denetimlerin sıkı bir şekilde yönetilmesi gerekiyor.

İnsan Faktörü

Eğitim ve Farkındalık: Şirket kültürü ve çalışanların bilinç ve farkındalığı, siber güvenlikte önemli bir rol oynuyor. İnsan kaynaklı hataların azaltılması için sürekli eğitim ve farkındalık programları düzenlenmesi gerekiyor.

İç Tehditler: Düzenli yapılan eğitim ve farkındalık programlarına rağmen çalışanların kasıtlı veya kasıtsız hataları, güvenlik açıklarına yol açabilir. Bu durum, organizasyonların iç güvenlik politikalarını ve şirket kültürlerini de gözden geçirmelerini zorunlu kılıyor.

Sonuç

Sonuç Bölümü Görsel

Operasyonel teknoloji güvenliği, giderek daha karmaşık hale gelen bir alan. Yükselen trendler, organizasyonların proaktif güvenlik stratejileri geliştirmesini zorunlu kılıyor. Teknolojinin sürekli gelişimi karşısında, güvenlik politikalarını sürekli güncelleyerek, siber tehditlere karşı dayanıklı bir yapı oluşturmak işletmeler için kritik bir önem arz ediyor.

Teknoloji ilerledikçe yeni uygulamalar ve beraberinde yeni zorlukların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Sektörel ihtiyaçlar doğrultusunda, gelişen ve değişen trendlerden zarar görmeyeceğiniz şekilde Türkiye’nin teknoloji markası olarak inovatif çözümlerimizle işletmenizi geleceğe taşıyoruz. Kamu, savunma, finans, telekom, perakende, sağlık, ilaç, turizm, gıda, üretim, medya, lojistik, enerji gibi pek çok sektörde veri merkezi çözümlerinden kurumsal altyapı çözümlerine, ağ ve güvenlik çözümlerinden, bulut çözümlerine, siber güvenlik çözümlerinden sözleşmeli hizmetlere, dış kaynak kullanım hizmetlerinden danışmanlık hizmetlerine, sistem entegrasyon çalışmalarına kadar bilişim ve iletişim teknolojileri konusunda çözüm ve hizmet üretiyoruz.

Destek A.Ş., Ankara ve İstanbul başta olmak üzere, Türkiye’nin 7 bölgesinde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyetleri bulunan, 30’dan fazla irtibat ofisi ve 600’den fazla çalışanı ile deep learning, yapay zekâ ve siber güvenlik alanlarında firmanıza özel çözümler sunar.

Dijital dönüşüm yolculuğunuzda daha etkin, yaratıcı, hızlı ve güvenli çözümler için bizi takip edin!

📍Youtube

📍Instagram